Malta, son zamanlarda oldukça popüler bir tatil yer olup, gidenler tarafından da oldukça beğenilen bir ülkedir. Hem ekonomik oluşu hem de doğallığıyla ön plana çıkan ada ülkesi turistlerin yoğun ilgisi ile karşılaşmakta ve turizm konusunda öne çıkan ülkeler arasına adını yazdırmayı başarmıştır. Malta’da gezilecek yerler ülkenin dört bir yanına dağılmış durumdadır. Tatilinizi her gün farklı modda geçirebilir; bir gün tapınak gezerken bir gün de denizde güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Ülkede çok fazla sayıda gezilecek yer olduğu için hareketli olmanız ve adeta cirit atmanız gerekmektedir.
Malta; üç büyük adadan oluşmaktadır. Bunlar; Malta, Gozo ve Comino adalarıdır. Ancak zamanınızın büyük bir bölümünü Malta adasında geçireceğinizi söyleyebiliriz. Akdeniz’in en güzel adalarından biri olan Malta, yılın neredeyse tamamı güneşli ve sıcak geçiyor. Antik dönemden kalan etkileyici şehirleri, doğal plajları, Akdeniz esintisi taşıyan lezzetli yemekleri ve tarihin romantik izlerini taşıyan sokakları ile Malta adası oldukça keyifli bir rota. Malta’da gezilecek, görülecek onlarca yer olmasına rağmen bu mini liste adda mutlaka görmeniz gereken yerlerden oluşuyor.
- Valletta
Malta’nın başkenti olan Valletta ayrıca en önemli eğlence merkezi olarak da göze çarpmaktadır. Adını Büyük Malta Kuşatması’nda, adayı Osmanlılara karşı savunan Jean Parisot La Vallette’den almaktadır. St.Jean Katedrali, Büyük Üstatlar Sarayı burada yer almaktadır. Saydığımız yerler burada kesinlikle gezmenizi tavsiye ettiğimiz yerlerdir. Ayrıca buranın diğer bir özelliği de Game Of Thrones dizisinin çoğu sahnesinin burada çekiliyor olmasıdır. Bu dizinin hayranları ile olan dolup taşan sokaklar tarihiyle merak uyandırmaktadır. Cumbalı evler, daracık sokaklar ile etkileyici bir şehir olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarihe şövalyelerin gezdiği,Osmanlı donanmalarının bombaladığı şehri görmek insanda ayrı bir his oluşturmaktadır. Şehrin her yerinde çalan müzik de gezinize ayrıca bir eğlence katmaktadır. Şehir oldukça engebeli, inişli çıkışlı ancak fotoğraf çekmeyi sevenler için de muhteşem malzemeler sunmaktadır.
- Büyük Üstatlar Sarayı
Valletta’nın tam ortasında yer alan bu şatafatlı saray, 1570 yılında yapılmıştır. St.Jean Şövalyelerinin üstadının evi olan bu saray, tarihi yapısıyla karşımıza çıkmaktadır. İki bölümden oluşan müzeye 10 euro ile giriş sağlayabiliyorsunuz. Sarayın üst katını resmi daireler alt katını ise zırh müzesi oluşturmaktadır. Odalar çok iyi bir şekilde korunmuş zırh gibi gözükmektedir.
- St.John Katedrali
Barok mimarinin seçkin örneklerinden St. John Katedrali, Malta’nın başkenti Valletta’da yer alıyor. Ziyaretçiler, katedralin bir kaleyi andıran dış cephesinden içeri girince şatafatlı bir dekorasyon ve paha biçilmez sanat eserleri ile karşılaşıyor. İçerideki en ünlü eser ise Caravaggio’nun Vaftizci Yahya’nın kafasının kesilmesini resmettiği sahne. 1572 yılında inşasına başlanan katedral Türk akınlarına karşı Malta’yı savunan St. John Şövalyelerine adanmış. Çok güzel resimlerle örülmüş tavanı ve altın işlemeli duvarları ile oldukça etkileyici bir sahneyi ziyaretçilere sunmaktadır.
- Marsaxlokk
Adanın güneyinde yer almaktadır. En güzel yanı ise Luzzu denilen balıkçı teknelerinin şehre ayrıca bir renk katmalarıdır. Bu rengarenk tekneler, ülkenin en büyük sembollerinden biri olarak gözükmektedir. Daha önce bilmediğiniz deniz ürünlerini tatma ve sessizliğin riyasından faydalanmak istiyosanız burası tam size göre bir yer olarak kapılarını açmaktadır.
- Blue Grotto
Muhteşem bir manzaraya kucak açmak istiyorsanız burası tam size göre bir yer. Uçsuz bucaksız deniz ve olabildiğince güzel bir görüntüyü şarapla karşılamak kadar güzel bir şey yok gibi görünüyor. Malta’nın güney kıyısında bulunan ve günün belli saatlerinde suyun renginin fosforlu mavi gibi bir renge dönüştüğü mağara eşsiz bir güzelliği yansıtmaktadır. Mağaranın içine teknelerle giriliyor ve alengirli rengi görmek için günün erken saatlerinde gidilmesi gerektiğini öneriyorlar. Başyapıtlardan biri olan Truva filminin bazı sahneleri de burada çekilmiştir.
- Hypogeum(Hal Saflieni)
Tarihi M.Ö. 3000 yıllarına dayanan bu yer, Mısır piramitlerinden bile daha eski bir tarihe sahiptir. Bu mekana girmeniz ise sanıldığı kadar kolay değildir. Günde 10’ar kişiler halinde 6 grup alınıyor. Mekanda ayrıca bir yeraltı tapınağı da mevcuttur. Aşağıda ayrıca 7000 cesede ait kalıntıların da bulunduğu belirtiliyor. Aslında huzur dolu bir yer olarak bizi kucaklıyor.
- Tarxien Tapınakları
M.Ö 3000 yılına dayanan tapınaklar 1980 yılında da Unesco Dünya Mirasları Listesine girmiştir. Bilinen en ilkel aletlerle yapılan bu yapının bu aletlerle nasıl yapıldığı ise merak konusu olmaya devam ediyor.
- Mdina
Malta’nın eski başkentlerinden biri olan şehir, en iyi korunmuş Ortaçağ şehirlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Sarı tonda binaları, daracık sokakları ile kendisine hayran bırakan şehir ayrıca Unesco Dünya Mirasları Listesinde de yerini almaktadır. Şehir de Arap kültürünün etkilerini ise görmek mümkündür. Duvarlarla çevrili antik kent olarak adlandırılan bu şehrin M.Ö. 700 yılında Finikeliler tarafından yapıldığı düşünülmektedir. 1500’lü yıllardan sonra Sessiz Şehir olarak adlandırılan şehrin şu anki nüfusu ise 300 civarlarındadır.
Malta’nın diğer adaları olan Comino ve Gozo Adasını da merak ediyorsanız; Comino Adası Gezilecek Yerler, Gozo Adası Gezilecek Yerler adlı makalelerimizi okuyabilirsiniz.