Malta küçük ama keşfetmesi oldukça keyifli olan bir adalar devletidir. Avrupa ve Afrika’nın arasında yer alan bu ülke konumu itibari ile de dikkat çekmektedir. Tarihine baktığımız zaman birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır ve hala bu medeniyetlerin zenginliklerini yansıtan bir kültüre sahiptir. 3 büyük adadan meydana gelen bu ülkede farklı medeniyetlere ait mimari, kültür ve sanat izlerine rastlamak mümkün. Yürüyerek veya kısa yolculuklarla rahatlıkla gezilebilecek kadar küçük olsa da keşfetmeye doyamayacağınız bir cennettir Malta.
Akdeniz’in İncisi Malta
Malta’da yaşamanın detaylarına girmeden önce bu şirin adalar ülkesini biraz tanıyalım. Malta’nın ana dili Maltaca ve İngilizce. 150 yıl İngiliz sömürgesinde kalmasının etkisiyle İngilizce ana dilleri olup çıkmış ve ülkede yaygın şekilde kullanılmakta. Ülke ekonomisinin büyük kısmını tahmin edileceği üzere turizmden sağlıyor. Yüzölçümü 316 km kare. Yani ülke demek için aslında biraz küçük sayılır. Ancak yaşama kolaylığı da tam olarak buradan geliyor. Küçük bir ülkede yaşamak her zaman kolay ve avantajlıdır. Ulaşımı kolay, keşfetmesi kolay, gezmesi ve eğlenmesi kolay bir ülkedir Malta. Tabi iklimsel özellikleri de burada yaşamayı kolaylaştıran etkenlerden biri. Yazları sıcak olan bu ülkede kışlar da oldukça yumuşak geçmektedir. Malta’da sert soğuklar görmek neredeyse imkânsız ve bu durum hayatı yeteri kadar kolaylaştırıyor. Malta aynı zamanda öğrencilerin de fazla olduğu bir ülke. Ülkede 40’ın üzerinde dil okulu var ve bu okullar her yıl 90.000 civarında öğrenci ağırlıyor. Dünyanın birçok noktasından buraya dil eğitimi almak için gelen öğrencilerin de etkisiyle Malta’da sosyal yaşam ve eğlence hayatı da bir hayli renklenmiş durumda. Bu sayede farklı ülkelerden farklı kültürlere ait insanlarla tanışmak da kaçınılmaz oluyor tabi. Sosyal yaşam demişken mutfak kültürüne değinmemek olmaz. Bir Akdeniz ülkesi olan Malta tabi ki deniz ürünlerin bol olduğu bir yer. Bunun yanında İtalyan Kültürüne olan yakınlığının da etkisiyle pizza ve makarna da bolca tüketiliyor burada. Ulaşıma gelecek olursak o da oldukça kolay ve zahmetsiz. Otobüsle her yere kolayca ulaşabilirsiniz. Üstelik bu vasıtaya kartla binebileceğiniz gibi kart olmadan şoföre direk para da ödeyebilirsiniz. Bunun haricinde taksi kullanımı da tercih edilebilir tabi. Gidilecek yerlerin fazla uzak olmadığını göz önünde bulundurursak maliyeti de fazla göze batmamaktadır.
Malta’da Gezilecek Yerler
Malta tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle turistleri cezbeden bir ülke. Herkes ilgi alanına göre bir şeyler bulabilir bu ülkede. Tarihi bir gezi de yapabilirsiniz burada, kızgın kumlardan serin sulara da atlayabilirsiniz. Gündüz gezilecek yerler de ilginizi çekecektir gece hayatı da. Örneğin Valletta’dan bahsedelim biraz. Ülkenin başkenti olan bu şehirde gündüz müze ve katedralleri gezebilir, akşamları ise gece hayatının tadını çıkartabilirsiniz. Zira Valletta gece hayatının tüm renklerini içinde barındıran bir şehir. Bunun dışında Gozo Adası için Malta’nın incisi diyebiliriz. Burada da müze ve tapınakları görebileceğiniz gibi deniz, kum ve güneşin tadını da çıkartabilirsiniz. Eğer ziyaretiniz Şubat ayına denk gelirse sizi karnaval haftası bekliyor olacak. Farklı temaların yer aldığı bu karnaval dönemi her yıl büyük kalabalıklar ve coşkuyla kutlanıyor. Valletta ve Gozo’dan sonra mutlaka görülmesi gereken bir diğer yer de Mdina. Uzun yıllar şövalyelere ev sahipliği yapmış bu tarihi yerde Game Of Thrones’un bazı bölümlerinin de çekildiğine şaşırmamak lazım. Bu büyülü sokaklarda gezerken her an bir köşeden şövalyeler çıkacak diye beklemekten alıkoyamıyorsunuz kendinizi.
Malta’da İş İmkanı
Malta Avrupa Birliği üyeliğini aldıktan sonra AB dışı vatandaşlara kendi yatırımları yoluyla vatandaşlık vermeye başladı. Bu sayede iş kurmak için Malta’ya yerleşmek isteyenlere de bir imkân doğmuş oldu. Tabi dil eğitimi programıyla gidenler için de çalışma olanakları sağlanıyor. Özellikle turizm ve dil okulları bünyesinde çalışma imkanı bulunabilir. Ayrıca Malta bahis/kumar sektöründe de oldukça gelişmiş bir ülke. Çalışmak isteyenler için bu sektör de bir alternatif olabilir. Tabi bu kadar iş imkanının yanında beyin göçüyle iş bulma imkanınız da mevcut. Yani mühendislik, mimarlık, tasarımcılık gibi kendinizi ispatlayabileceğiniz bir sektöre de adım atabilirsiniz. Ancak şartlar ne olursa olsun Malta’da çalışma izni olmadan iş bulmak çok zor. Hatta buna garsonluk ve barmenlik bile dahil. Çünkü devlet çalışma izni olmayan işçi bulunduran firmalara yüksek cezalar ödetiyor. Hal böyle olunca da kimse çalışma izni olmayan işçi çalıştırmak istemiyor.